Herkese merhaba! Bir yenilikle bu sefer karşınızdayım. Gazetecilik bölümü okuduğum okulum boyunca yaptığım haberlerimi sizlerle ara ara paylaşmak istiyorum. Barış ve hak odaklı habercilik adına yaptığım LGBTİ hakları kapsamında Ekin ve Emrullah ile görüştüm.Umarım severek okuyacağınız bir haber olmuştur. Şimdiden sabrınıza ve ilginize teşekkür ederim.
Türkiye’de bir ilk olarak gündeme geldiler. Evlenen ilk gay çift olarak…
Ekin ve Emrullah 2014 yılında İstanbul’da boğazda bir teknede hayatlarını birleştireli tam 2 yıl oldu. Yaşadıkları tüm olumsuzluklara aldıkları tehditlere rağmen mutlular ve hayatlarına evli olarak devam ediyorlar.
“Şimdilerde neler yapıyorlar?” sorusu için moda sahilde Ekin ve Emrullah ile buluştum. Oldukça samimi ve sıcakkanlılıkla karşıladılar beni. Bir röportajdan daha çok karşılıklı birçok bilgi alışverişinin, hikâye, anı ve kahkahalarla dolu güzel bir sohbet oldu.
Röportaj: Zeynep Yağmur ÖNCEL
Zeynep Yağmur ÖNCEL: Nasıl tanıştınız?
EKİN: Beyoğlu’nda lezbiyen bir kulüp açılışında tanıştık. İkimizde zar zor götürüldük oraya. Onun arkadaşı ve benim kuzenim tarafından. Tabi ki her iki taraf da birbirinden habersiz. Velhasıl dans ediyordum bir arkadaşımla. İçeride 7-8 kişi erkekti. Emrullah gözüme çarptı ve dans ettiğim kız arkadaşıma " Bak ne kadar tatlı çocukmuş" dedim. Devam ederken dans etmeye arkadaşım birden önüme getirmişti Emrullah'ı. "Tanışın" dedi. Şaşıp kalmıştım ki şaşkınlığımın etkisiyle ilk olarak ne iş yaptığını sormuştum. O gece öyle sürdü.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: Evlilik hayatınızda neler değiştirdi?
EKİN: Pek bir şey değişmedi. Çünkü tanıştığımız geceden sonra Emrullah benimle kalmaya başladı. Aynı hafta içinde eşyaları geldi. Garip bir şekilde birbirimize ısındık, bağlandık sonra öyle devam etti aynı şekilde. Aslında uzun süreli ilişkilerde hep bunu soruyorlar ya ne değişti diye, pek bir şey değişmiyor ama bu sorular aslında insana bir şeyler yüklüyor gibi. Bir şeylerin değişmesi gerekiyor diye. Tabi ki şimdi sorumluluklar çok daha farklı, çok çok daha büyük. Sadece biz ilişkimizi taçlandırdık.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: Evliliğinizi tüm Türkiye’ye duyurdunuz. Emrullah’ın ailesi o an öğrenmiş. Sizin bunu yapmadaki amacınız neydi?
EKİN: Öncelikli amacımız ilişkimizi güzel bir kutlama ile taçlandırmaktı. Üçüncü aydan sonra bizim evliliğimiz konuşulmaya başlandı ve beşinci ayda nişan oldu. O süreç sonrasında da evlilik oldu. Artık birlikte bir kutlama yapalım dedik. Düğün hazırlıklarının ardından düğünü yaptık. Tabi ki bunun başka amaçları da var. En başta Türkiye’de bunu devlet istemese de biz istediğimizi yapabiliriz geliyordu. Çünkü zaten bir duruşumuz vardı. Bu duruşumuzu da LGBTİ hareketi adına daha çok sivrileştirmek istedik, daha çok göze batmak istedik. Zaten bağımsız aktivistiz. Bir dernekle çalışmıyoruz. Bir şey yapacaksak kendi kendimize, kendi çabamızla yapıyoruz. Bu sebeple bunu da bu şekilde gerçekleştirdik. LGBTİ hareketine katkıda bulunduk daha da çok bulunacağız.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: LGBTİ hareketi konusunda neler yapıyorsunuz? Aktivist olarak kendimiz yapıyoruz dediğiniz şeyler neler?
EKİN: Emrullah’ın ve benim çalıştığımız yerlerde önceden bizi tanımayanlar muhabbet arasında evli misin diye soruyorlar evliyim deyince ‘AA eşin kim? Kız nereli?’ diye genelde soruyorlar. Bahsediyoruz o Hataylı diyorsa bende Batmanlı diyorum. Emrullah deyince bir kalıyorlar. Oda Ekin diyor. Ekinde ünisex bir isim ya bu pek bir şey uyandırmıyor. Bu şoku bu çarpmayı yaşatmak bile aslında güzel bir şey. Evlilik sadece heteroseksüel bireyler arasında değil aslında. Her yerde herkes arasında olabilir. Bu çok ufak çaplı olanı.
EMRULLAH: Evlenmeden öncede yine böyle bir aktivizm içindeydik. Bu direk aktivizm yapıyoruz kafasında değil de yapılması gereken şeyleri yaptığımıza inanarak yapıyorduk bunu. Ekin’in de dediği gibi ben herhangi bir yerde çalıştığım zaman, sorulduğu zaman bunu rahat bir şekilde paylaşabiliyordum. Bunu gizlemeye veya saklamaya gerek duymadığım için kişiler bunu onlara göre anormal olan bir durumu ben böyle rahat bir şekilde paylaştığım için normalleşiyordu. Kişi anormal olarak düşündüğü için, biz bunu yaptıktan sonra kişiye göre normalleşmeye başlıyor. Ve artık kişiler ‘Tamam olabiliyor demek ki demeye başlıyor.’ Veya artık ‘Benim bildiğim gaylerden değilsin’ demeye başlıyorlar. Ama hiç olmazsa kişinin hiçbir alakası yokken bile, hiçbir şekilde LGBTİ ile alakalı bir şey bilmese bile ben ona bir yerde güzel bir şey vermiş oluyorum. Bu ilerde ailesiyle veya akrabasıyla yakın bir çevresinde olabilme ihtimaline karşı o kişide güzel bir etki yaratmış oluyor. Buda bize göre güzel bir aktivizm olmuş oluyor.
EKİN: Aslında normalleşiyordu demeyelim. Toplum içinde normal olan şeyleri bizde yaptığımız zaman bu daha iyi oluyordu. Toplum algısında eşcinseller hep süslüdür püslüdür, makyajlıdır feminendir gibi bu algıya karşılık mesela dediği şey, bildiğim eşcinsellerden değilsin. İki sevgili ne yapıyorsa bizde onları yapıyoruz ve sosyal medyada paylaşıyoruz en başından beri bunu yapıyoruz. Bu çok farklı bir şey. Çünkü diyor ki heteroseksüel çift, benim yaptığımı onlarda yapıyor demeye başlıyor. Oturup düşünmeye başladığında, demek ki bir fark yok.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: İnsanların kafasındaki eşcinsellik kavramı sadece cinsel yönelim olarak var olduğu ve duygusal yönü düşünülmediği için mi böyle bir toplumsal algı var?
EKİN: Aynen öyle. Çoğunun öyle.
EMRULLAH: En başında bizim yapmış olduğumuz küçük aktivizm var ya bu genel sorunu göstermiş oluyor. Niye diye sorarsan, insanlar eşcinseller bunu gizli tuttuğu için, gizli tutulan her şey haliyle yasakmış gibi bir izlenim veriyor. Yasak olan bir izlenim verildiği zaman bu hata, günah veya problem olarak lanse ediliyor. İçerisinde cinsellik ön plana çıktığı için, insanın aklına gelebilecek bütün pornografik olgular kişinin üzerine yapıştırılabiliyor.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: LGBTİ bireylere özel barların, eğlence mekanlarının varlığı da ayrımcılığı oluşturmuyor mu?
EKİN: Kesinlikle. Sadece lezbiyen kulüpler, gay kulüpler var bunlar kötü şeyler ama açık olmayan, rahat olmayan bir sürü birey var. Bunları düşünerek, bunların nezdinde var olan yerler buralar. Biz istediğimiz gibi istediğimiz yerde takılabiliyoruz. Dans edebiliyoruz, sarılabiliyoruz… Gerçekten hiç umurumuzda olmuyor. Queer terimi yeni girdi hayatımıza ve harika bir şeydir. Gay eşcinsel heteroseksüel diye bir şey yok orada. İnsan var. Cinsel yönelimsiz, cinsiyetsiz bir insan modeli vardır. Böyle olması gerekiyor. Ben burada oturabiliyorsam oturabiliyorumdur. Ben insanım. Heteroseksüellerin olduğu gibi buda benim cinsel yönelimim ki bunu belirtmem gerekmiyor. İstediğim yerde bulunurum, bulunurumda, hiçbir zaman rahatsızlık duymadım bundan. Dindar topluma da girdim bu yönelimle, en uç yerlere de girdim hiçbir şey olmadı.
EMRULLAH: Katılıyorum Ekin’e, girdiğiniz yerde ne kadar rahat olursanız o kadar az tepki alırsınız.
“5 yaşındaki çocuğa tecavüz etseydi kabullenirdik ama bunu kabullenemeyiz.”
Zeynep Yağmur ÖNCEL: Size gelen yorumlarda sizi rahatsız eden ve ötekileştiren söylemler neler?
EMRULLAH: Lut kavimini çok fazla, sürekli olarak duyuyoruz.
EKİN: Lut kavmi olarak sürekli bir söylem var. “Helak olacaksınız.” “Siz kıyamet alametlerinin göstergesisiniz.” “Siz bizim çocuklarımızı ne hallere sokuyorsunuz? ”gibi yorumlar geliyor. Bunun yanında bir sürü anne ve baba bize mesaj attı “İyi ki böyle bir şey yaptınız. Biz çocuklarımıza bunu anlatabileceğiz. “diye. Böyle harika insanlar var. Benim çok yakın akrabamdan gelen “5 yaşındaki çocuğa tecavüz etseydi kabullenirdik ama bunu kabullenemeyiz.” Bunun dışında ibne, dönme gibi klasik kavramlar var.
Zeynep Yağmur ÖNCEL: Üye olduğunuz herhangi bir dernek veya kuruluş var mı?
EMRULLAH: Listag ve Spot iletişim açısından önemli yerler aslında. Buralarda bir çalışma olduğunda bizde yer almaya çalışıyoruz.
EKİN: Örgütlenmek çok güzel bir şey aslında herkes bağımsız olarak bir şeyler yapamaz sonuçta. Listag içerisinde bizimde adımız geçiyor. Listag eşcinsel aileleri ve aile grupları derneğidir. Bizde ilk eşcinsel aile olarak oradayız. Beşiktaş Belediyesi’nin Spot ve Listag işbirliği ile yaptığı bir projede çalıştık. Bunun dışında ben Gzone ile çalışıyorum. Ama özel olarak bir dernek veya kuruluşla sürekli çalışmamız yok. Bunun dışında ben Gzone ile çalışıyorum.